Bilirkişi Sorunsalı


Bilirkişileri bilir misiniz? Siz bilmeseniz de onlar varlığı ile kendilerini sürekli olarak terliksi hayvan (paramesyumlar) gibi tek başlarına çoğalarak hayata tutunurlar.

Esnaflar için oldukça alışılmış bir türdürler. Hasbelkader iş yerinize gelmiştir ve sonra sürekli gelmeye başlar. Bilirkişiler için mekânın neresi olduğu, hangi iş olduğu fark etmez. Mesaileri bittimi soluğu dışarıda alırlar.

İş yerinize gelirler ve size tavsiyeler de bulunurlar. Elbette tavsiyeler çok önemlidir. Sürekli aynı metre kare içinde bulunan bizim gibi esnaflar bilir, bazen eksikleri görmüyoruz.

Sabah ve akşam arasında geçen zaman herhangi bir birim ile ölçülemeyecek kadar farklıdır esnaf için.

Bu bilirkişiler geldiğinde mutlaka sizinde bildiğiniz fakat çeşitli nedenlerden dolayı -ki bunlar genelde maddi kaynak yetersizliğinden kaynaklı yapamadığınız tüm her şey için size tavsiyeler vermeye başlarlar. Mükemmel olmayan ama mükemmel olmayandan da olmayan fikirleri vardır. Bilgileri olmayan ama her daim fikirleri olan bir türdür bilirkişiler.

Dinlersin, ses etmezsin. Beklersin ki sussun! Ne fayda. Bilirkişi alır eline mikrofonu başlar tavsiyelere;

“ Tabelayı büyütsen biraz dikkat çeker. Bak, beni dinle!”

“Işıklandırma yetersiz! Bak, bizim bir arkadaş var göndereyim sana onu. Kralını yapar hem de bedavaya”

“ Abı olay raf tamamen. Bak, yemin ederim!”

“Dolabı çeksene kapının yanına! Bak, satışa katkısı inanılmaz olur.”

Bak! Bak! Bak!  Bu sözcükler yankılanarak dolanır zihnininiz içinde… Sürekli tekrarlanan kelimeler gerçeklik ile bağlantınızı yıpratacak kadar iz bırakabilir.

Gereksiz tavsiyeler mermi gibi yağmaya başlar. Ardı ardına hiç durmazlar. Kaçamazsında, öyle üstüne gelir hepsi birden. Karşılık vermek için çok geçtir. Çünkü teslim olur ve dinlersin. “Belki” dersin “Susar.” Ama bu bilirkişiye daha fazla güç verir. Savunmanızın düştüğünü görmüştür hedefine ulaşmak için tüm gücü ile baskı uygulamaya devam eder.

Bilirkişiler genelde konum olarak işyerinize geldiğinde kasanın çaprazında dururlar, ellerini arkalarına saklar gibi koyup hafif göbek dışarıda, kelimeleri ağızda yuvarlayarak konuşurlar. Gelen giden müşterilerin hareketlerini gözlemlerler. Anlamsız bakışları, gereksiz gülmeleri çok yaygındır.

Bilirkişiler bilinen evrensel tanımların dışında kabul görmeyen statülerde çalışırlar. Ticari hayattın içindeki tüm girişimci hikâyelerinin özünde onların tavsiyeleri varmış gibi davranırlar ve karşılık beklerler. Bill Gates, steve jobs hatta Einstein bile vardır verdikleri örneklerde. Ben John Locke “Tabula Rasa” örneğini vereni gördükten soran pes etmiştim. Tekel bayisi için yapılacak alkol rafının “Tabula Rasa” kavramı ile örneklendirilmesi bazen insanın zihnini yıpratabiliyor.

Ardından zincir tavsiyeler ile birlikte örneklemeler gelir. Bu örnekler birbirinden kopuk fakat sistem dışı mantık hataları ile süslenir.

 “ Benim bacanakta yaptı bu işi. Tatili yok! Bayramı yok! Zor, zor.”

“Açık cezaevi bu iş! Yapılmaz yeminle.”

“Bir sigara isteyen için bile ayağa kalkıyorsun. Ben üç gün dayanamam”

Amaçlarının ne olduğu belli olmayan bu bilirkişiler, yetkililer tarafından toplanıp özel bir adaya kapatılsa dünya daha güzel bir yere haline geleceği bile düşününce mantıklı gelir. Bazen bu olasılığı düşünüp mutlu olduğumu söyleyebilirim.

Belki de diğer insanlara örnek olsun diye dışarıdan izlenebilir bahçelerde model dükkânlar yapılarak içlerinde sergilenseler faydalı olurlar. En azından gelecek kuşaklar bu tür hakkında bilgi sahibi olur.

Evrim sürecinin çok uzun zaman sürmesi, bazı türlerin gelişiminde eksiklikler meydana getirdiği bilim insanları tarafından söylenir. Sanırım “bilirkişiler” bu türün yaşayan örnekleri!

Çünkü yaşam’a karşı duruşları, tavırları ve düşünceleri türlerinin devamı açısından oldukça şüphelidir. Günün ilk ışıkları ile birlikte yaşamsal faaliyetlerinin devamı için beslenmenin yanı sıra toplum üzerinde baskı oluşturmaktan başka işe yaramazlar.

Sigara dışında alışveriş yapmazlar. Hatta bazı bilirkişiler “ Yanıma para almamışım yarın veririm.” Tarzında sinir katsayınızı ölçmek üzere girişimlerde de bulunur.

Türün, insanın sinir sisteminde yıpratıcı etkisi oldukça güçlüdür. Karşı karşıya kalındığında genel sinir sisteminde tahrip gücü oldukça fazladır. Nefes kontrolünüzü kaybetmemek için derin derin nefes almakta fayda vardır. Kasanın yanında duran sopaya gözünüz kayabilir, aman ha! Yakarsınız kendinizi. Bunu hemen aklınızdan çıkartın lütfen.

Oldukları gibi kabul edilmeye alışık oldukları için sempati yetenekleri yoktur. Konuşarak anlaşmak, tür için bir tehdit olarak algılanabilir. Hiç ortada sebep yokken siyaset konuşmaya başlarlar. Bu durum içinden çıkılamayacak hale gelinceye kadar sürebilir konuşmaya döner. En sevdikleri konular, din, siyaset ve futboldur. Tuzak sorular ile sizi bu konulara çekmeye çalışabilirler.

Bilirkişilerin tez vakit yok olmaları dileği ile…

Sağlıcakla kalın.

Emin Savaş

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar