Bunu Yazan Tosun!

Kölelik, Amerika’da resmi olarak 1865 yılında kaldırıldı. Buna itiraz edenler Köleler oldu!

Kölelikten kurtulan vatandaş günlük yevmiye ile işe başlayınca, Aldığı ücretin karnını doyurmaya bile yetmediğini fark etti.

Ev kirası, Yemek içme, Giyinme için günlük aldığı ücretten daha fazlasını borçlanmaya başladı.

Sermaye zaten bu duruma müdahale etmek için 1700’lü yıllarda “Yoksulluk Yasası” ile fakir fukuraya yardım etme sözü adı altında, “Asgari ücret” adlı yeni sömürü sistemini denemeye başlamıştı bile.

Fakir olduğunu ispatlaman için günlük belirtilen rakamdan aşağıda ücret alman gerekir, diyordu yasalar.

Bu sefer vatandaş daha fazla fakir olmak için çalışmaya başladı. Çünkü çalıştıkça artan vergi yükünden dolayı, fakir kalmak daha mantıklı duruyordu.

Böyle olunca şak diye yeni yasa çıkardılar! Fakir olmak için de yoksul olman gerekiyordu. Yoksul olunca da çoluk çocukta olmayacaktı kural olarak!

Hayda dedi ahali! E o zaman çocukta da yapmayalım!

Başladı mı sermaye ile rekabet, millet çocuk yapmayınca nüfus azalmaya başladı, Nüfus azalınca işçi ücretleri artmaya başladı.

Olmaz böyle, dedi sermaye sahipleri. Hemen oturdular masanın başına, başladılar hesap kitap yapmaya.

Bu kadar para verirsek, bu kadar ihtiyaçlarını görürler bu da adamları aç bırakır. İyisi mi biz bunlara borç verelim, borçlarını ödemeleri için de yasaları sertleştirelim! Ödemeyeni hapis’e, ödeyeni sisteme dâhil edelim!

Kör istedi bir göz, Allah verdi iki göz! Sermaye başladı kredileri vermeye vatandaşa. Alan memnun satan memnun. Üretici üretiyor, kendi işçisine ürettiğini en karlı şekilde, kredi ile satıyordu.

Sonra bir adam çıktı itiraz etti bu duruma. Emek, dedi. Sermaye, dedi. Sermaye durur mu hemen adama, Allahsız, kitapsız dedi!

Tekrar hesap kitap yapıldı. Yasada ufak oynamalar ile işçilere asgari şartlarda geçinmeleri için verilen ücretler çalışma saatine bağlandı. Ardından küçük bir not düşüldü yasaya, “ Mesai Ücreti”, çok çalışan çok kazanır yani. Yersen!

Millet borçlanmış gırtlağa kadar, ne yapsın mecburen kabul etti. Çoktan çok, azdan az gider, dedi.

Kapitalizm, senden aldığı emeğin üzerine seni iki katı borçlandırma sisteminin adıdır dedi bizim adam.

Sermaye güldü katıla katıla…

Sen çalıştıkça fakirleşirsin, sistem zenginleşir. Bunu yazan tosun, okuyan herkese konunun ana fikri ders olsun, diye de eklemiş sermaye sahipleri tarihe dip notta.

Kölelik bitti çok şükür!

Yemek yapmak için ödediğin elektrik faturası için iki gün çalış!

Giydiğin kıyafetler için en az üç gün!

Araba aldıysan on beş gün!

Yemek, yemek için beş gün!

Uyumaya aldığın ev için en az yirmi yıl!

Survivor var ya survivor, onu izleyeceğin televizyon için en az on gün!

Hatta, sen emeğini peşin satıp, alacağın maaşı bir ay bekleyeceksin!

 

Bu hesapları ekle çıkar, bütün ömrün borcunu ödemek için çalışmak ile geçecek yinede borcun bitmeyecektir. Ölürsen de mezarın parasını ödemek için en az beş gün çalışmak bile yetmeyecektir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Yorumlar