Dinlemek, sıranın size geçmesini
beklemek değildir! Toplumun genelinde dinlemeyi, konuşmak için sıra beklemek
sanıyor insanlar.
Siz konuşuyorsunuz karşınızdaki
dinliyor sanıyorsunuz! Aslında o dinlemiyor sadece sıra ona geçtiğinde sizin
anlattıklarına karşılık ne söyleyebilirim onu düşünüyor.
Dinlemek en kolay eylem aslında.
Dinleyerek öğrenebileceğin bir şeyi niçin elinin tersi ile itiyorsun? Bedava
bilgi veriyorlar sana. Dinle, öğren ve sorgula! Çok basit değil mi?
Ama yok! Adama illa sen anlatırken
sana cevap vermek zorunda. Doğru ya da yanlış önemli değil. Bir şey söylesin ki
altta kalmasın. Dinlemediği için sana yönelttiği sorularda saçma. İlk soruda
belli ediyor kendini. Neden bunu yapma gereğini duyar insan? Nasıl bir eziklik
halidir? Hâlbuki sen anlatırken, soruya cevap vermek için anlatmıyorsun. Kendi
bildiğini, öğrendiğini anlatıyorsun. Ortada soru sorulacak bir konu yok!
Burası siyaset yeri değil! Dedi biri
ben konuşurken. Siyaset yeri? Siyaset yapmak için alan mı tahsis edilmeli? Ya da
konuya girerken “siyasi içerik” barındırır mı demek lazım?
Konu içinde geçen bir olayı siyasi
bir kimlik ile açıklamak siyaset yapmak mıdır? Böyle tuhaf durumlarda öyle
kalıyorum. Cevapta vermek istemiyorum. Karşımdaki insana bakıyorum ve
düşünüyorum. Ben ne anlatıyorum o ne anlıyor da bana bunu söylüyor!
Dinleyin arkadaşlar! Sadece
dinleyin, öğrenin ve sorgulayın!
Yorumlar
Yorum Gönder