Eskiden daha mutluyduk!

 

                Eskiden daha mutluyduk! Son günlerde en sık duyduğum cümlelerden biri bu. Mutluluk sahip olma gücü ile ölçülebilen bir duygu olsaydı emin olun bugün daha mutlu olurdunuz. Çünkü günümüzde insanlar bir önceki yıllara oranla daha çok mala, paraya ve şöhrete sahipler.

            Peki, mutluluğun ölçüsü nedir?

 Mesela bundan yirmi yıl önce kanser hastalığına yakalanan bir insanın kurtulma olasılığı ile bugünkü tedavi koşulları ile hastalığı yenme şansız sizce nedir? Kanser olmuş bir hastanın tedavisi ile hayata tekrar dönmesinin mutluluğunun ölçüsü ölçülebilir bir şey midir?

Aslında eski diye tabir edilen yıllarda, olan bitenden anında haberdar olmamanız ve kendi kabuğunuzun içinde belirli kişilerin oluşturduğu ortamda bulunmanız sizin daha dar bir bakış açısı ile mutlu olduğunuzu sanmanıza sebep oluyordu.

Bununla birlikte ekonomik anlamda mutluluğa eksik ya da fazla olarak, günümüzde artan gider kalemlerinden dolayı etkisi yadsınamaz. Bundan birkaç yıl öncesinde olmayan giderlerin bu sene hane halkının defterine eklenmesi ile birlikte, rekabet koşullarından doğan gelirin artmaması hatta azalması, insanları çileden çıkarmaya yetecek duruma gelmiş halde.

Evine son teknoloji televizyon alan birinin, ürüne sahip olması ile birlikte artan mutluluk hormonunun daha sonraları sabit gelirinden artış olmamasından dolayı başka ihtiyaçlarından vazgeçmesi elbette çok mutlu edici bir durum değil!

Maddi mutluluğa, beklemek yerine erkenden ulaşmak için kredi kartı ya da bankadan çektiği kredi ile adım attıktan sonra uzun yıllar ödemek zorunda kaldığı borçlar da aynı şekilde mutlu edici değil.

Bu yazdıklarımın her biri mutluluğun maddi olarak karşılanmasına yani tüketerek elde edilmesine yönelik seviyeler. İnsanların birçoğu kendisinin mutluluk ölçümünü sahip olacakları maddi şeylerden alacakları haz ile doğru orantılı ölçmeye çalışmaktadır. Sanırım bu da sistemin en önemli tuzağı.

Biz eskiden daha mutlu değildik aslında, daha az şeye ihtiyaç duyuyorduk ve elimizde olanları kıyaslayabileceğimiz bir teknolojide olmadığı için kendi halimizde yaşıyorduk. Bunun ölçülebilir mutluluk standartlarında olmaması sebebiyle iyi ve mutlu olduğumuzu sanıyorduk.

Fakat günümüzde az önce bahsettiğim gibi, en basitinden göz hastalığına yakalanmış birinin teknolojinin vermiş olduğu imkânlar ile ayakta ameliyat olarak kör olmaktan kurtulması ya da bir öğrencinin daha iyi bir gelecek için istediği kaynaklara internet üzerinden ulaşabilir olması, bunlar gibi milyonlarca örnekte olduğu gibi günümüzün standartlarının aslında bizleri daha da mutlu etmesi gerekmez mi?

Mutluluğu, uğruna bedel ödenmesi gereken bir seviyeye çıkartarak tüketim hazzı üzerinden değerlendirmeye çalışmanız, tüketime dayalı sistemin basit başka bir şey değildir.




 

 

           

Yorumlar