Tarım politikası

 

Zamanında Henry Kissenger şöyle bir laf etmiştir, “ Petrolü kontrol edersek ulusları, tarımı kontrol edersek İnsanları da kontrol edebiliriz” bu laftan sonra Abd tarım politikalarında ciddi anlamda değişiklikleri gitmiş ve hibrit tohumda dünya da söz sahibi olmuş bir çok küresel markaya destek çıkmıştır.

Hibrit tohum ya da Yerli Tohum! İkisi de aynı anlama geliyor çünkü. Şaşırdınız mı? Şaşırmayın şaşırmayın, durum tamamen bu. Sizin yerli tohum dediğiniz tohumlar hibrit olarak hazırlanan tohumlar.

Hani geyiği vardır ya! Bunlar yerli tohum diye, işte onlar Tohum firmaları tarafından piyasaya sürülen ithal ürünler.

Bir de yerel tohum var, fakat 2006 yılında çıkan bir yasa ile yasaklanmış. 2006'da yerel tohumların satışının yasaklanmasıyla ilgili 5553 sayılı kanun hükmü;

"satanlar, dağıtanlar, satışa ve dağıtıma arz edenler` veya şahsî ihtiyacından fazlasını ticarete konu olacak kadar elinde bulunduranlara onbin yeni türk lirası idarî para cezası verilir. fiilin tekrarı halinde beş yıl süreyle faaliyetten men edilir. bu tohumluklara bakanlık tarafından el konulur ve bu tohumlukların müsaderesine sulh ceza mahkemesince karar verilir. müsadere edilen tohumlukların imha edilmesine karar verildiği takdirde, imha işlemi masrafları bu fiilleri işleyenlere ait olmak üzere, bakanlık tarafından gerçekleştirilir".

         Yok artık diyorsunuz biliyorum. Sanki uyuşturucu hammadesi üretimi yasaklar gibi yasaklamışlar. Ama ne yazık ki durum bundan ibaret.

         Size satılan yerli tohumlar asla yerel tohum değiller. Öncelikle bunu bilin. Mesela Urfa da ekilen biberler Meksika’da üretiliyor, Karpuzlar Abd/teksas vb.

         Bir ülkenin en önemli ihtiyacı gıda, gıda olması için de tarım olmalı. Hindistan’da yerli tohum ayağına dağıtılınca ertesi sene iki yüz bin çiftçi intihar etti. Tam tamına iki yüz bin insan. Neden mi? Çünkü tohumları aldılar ektiler ve bir daha aynı ürünü alamadılar ve iflas ettiler. Çünkü hibrit tohum ikinciye ürün vermez!

         Taktik ve algı süper ama! Hibrit sizin topraklarda üretilince direkt yerli tohum oluyor, ahali de seviniyor, oh mis gibi kendi tohumumuz diye. Aslında hibriti alıyorlar ve sizin ülkenizde seralarda işleyerek size hibriti satıyorlar.

         Bu arada dünyanın en büyük hibrit tohum üreticisi gitti sağlık sektörünün devi olan Bayer markasına ortak oldu. Adamlardaki öngörüye bak!

         Ayrıca ülkemizde üretilen tohum başka ülkelere de satılmakta. İşin ilginç yanı bu işi yapanlar asla kendi toprakların da bu işi yapmıyor uyanıklar niye kendi topraklarını riske soksunlar değil mi? Hatta hatırlarsanız birkaç yıl önce urfa sınırında mayınlı bölge temizlenmiş ve yabancı şirketlerin burada tohum işi yapacağı filan söylenmişti! Sonra ne olduysa bir anda haberler ortadan kalktı. Kimsenin de aklına gelmedi sormak!

         Bir savaş çıksa diyelim. Adamlar sana ambargo uyguladı. Silahı geç, tohumu vermedi. Neler olabileceğini kestire biliyor musunuz? Maf olur toplum maf! Açlıktan ölür insanlar. Mermi atamadan savaş biter. Bugün hayvancılık için kullanılan yem Hibrit tohumdan üretiliyor gerisini siz düşünün!

         Fazla da uzatmaya gerek yok konuyu anlayan anladı zaten.