Esnafa Sahip Çıkın

 

                ESNAFA SAHİP ÇIK!

1929 Abd’de yaşanan ekonomik krizi duymuş olanlar vardır. Dünyanın yaşadığı en büyük ekonomik krizlerden biri olarak tarihe geçti.

Krizin ana nedenlerden biri, 1927 yılında tarım ürünlerinin fiyatının piyasanın beklediğinden fazla artması, 1928 yılında fiyatların aynı seviyede (yüksek) olacağı beklentisi ile fazla tarım ürünü ekilmesi ve 1929 yılında fiyatların arz fazlası sebebiyle çakılması. Arz  fazlası yani üretimin ihtiyaçtan fazla olması.

Kriz,  bir gün içerisinde milyonlarca insanın işsiz kalmasına, yüz binlerce küresel bazda firmanın iflasına ve kapitalizmin tarihteki en büyük darbeyi almasına sebep olmuştur.

                Hani hatırlayanlar bilir Temel reis adlı karakter vardı ve sürekli ıspanak yerdi! Arz fazlası olan ıspanağın tüketiminin hızlanması için kamusal spot olarak ABD devleti tarafından Temel Reis yaratılmıştır. Benzer olarak, tüketicinin Mısır gevreğinin sabah kahvaltısı olarak tüketimine yönlendirme yine Abd’nin en büyük mısır üreticisi olmasından dolayıdır.

                Yaşanan kriz domino etkisi göstererek tüm Dünyayı sallarken o yıllarda Türkiye’yi neredeyse hiç etkilememiştir. Bunun ana nedenlerinden biride yeni cumhuriyet sisteminin tarım’ı desteklemesi ve ham madde olarak üretilen tarım ürünlerini Devlet politikası ile pazara sunmasıdır.

                Bu yazıyı yazdığım sırada 5 lt ayçiçeği yağı 85,00TL olarak belirlenen fiyattan perakende olarak satılmaktadır. Ürünün hammaddesinin ithal olması haliyle fiyatında yükselmesine sebep olmuştur.

Peki ülkemizde Ayçiçeği yetişmiyor mu?

Yetişiyor fakat serbest piyasa koşulları geçerli olduğu için daha önceki yıllardan bu yana ithal edilerek yerli üretim azaltılıyor. Çiftçi ithal edilen ürünlerin fiyatı ile rekabet edemiyor ve ekimini de yapmıyor ya da azaltıyor.

Önceleri kur farkından dolayı ucuz olan hammadde zaten pazarda fiyatını düşük tutuyor. Yerli üreticinin mevcut koşullarda rekabet etmesi imkansız zaten. Hal böyle olunca Üretim azalıyor dolayısıyla ithalata olan bağımlılık artıyor. Ekonominin temel ilkesi olan Arz-Talep ilişkisi burada devreye giriyor ve talep yükseldikçe arz’da fiyatlar yükseliyor. Dövizle ithal edilen ürünler arttıkça dövize olan ihtiyaçta artıyor ve döviz kurları da yükseliyor.

Peki bunların esnaf ile alakası nedir?

Bugün Türkiye, Binlerce perakende şubesine sahip marketlerin olduğu bir Pazar alanına sahip. Birçoğu zaten yabancı yatırımcıların elinde. Piyasa’da yer alan küçük esnafın bu marketler ile rekabet etmesi imkânsız.

Arz-Talep dengesine bağlı olarak tarımsal ürünlerde yaşanan kriz domino etkisi ile  perakende sektöründe de yaşanacak. Bu bir tahmin değil, ekonomik olarak bir gerçek. Tüketicinin talebi arttıkça arz eden marketlerde fiyatlar yükselecek. Marketlerin fiyatları yükseltmesinde en önemli nedenlerden biri de aynı çiftçi de olduğu gibi üretim maliyetlerinin yükselmesi olacak.

Bugün mahallenizdeki, sokağınızda ya da caddenizdeki esnafa sahip çıkın. Esnafın ayakta durması piyasanın da bir bakıma sigortası. Yaptığınız aylık alışverişin %40’lık kısmını küçük esnaftan yapmanız, arzın ve talebin eşit olarak dağılmasına sebep olacaktır.

Emin olun böyle giderse, bugün pahalı dediğiniz ürünleri yarın almak için Maaşınızı vermek zorunda kalacaksınız. Serbest piyasa kesinlik en doğru olandır ama şartlar ve koşullar eşit ise.  İthalata bağımlı bir serbest piyasada rekabet etmek tehlikeli ve her konuda kalitenin düşmesidir.

Esnafa sahip çıkmak duygusal anlamda gereklilik değil rasyonel anlamda bir zaruriyettır. Bu yüzden Esnafa sahip çıkın.

 


               

 

Yorumlar