Bim marketlerinin 2019 cirosu 40.000.000.000
TL
Türkiye’de perakende sektörü zincir
marketler üzerinden her geçen gün daha da ivme kazanarak büyümektedir. Özellikle,
hard discount ve Soft discount olarak adlandırılan indirim marketleri cirosal anlamda
devasa denilebilecek tutarları yakalamışlar. Bu yüzden bırakmıyorlar.
1995 yılında açılan hard discount
kategorisinde olan BİM marketleri pazarın en güçlülerinden ve ilk marketi. Ardında
Soft Discount tarzında A101 ve Şok marketleri gelmekte. Aradan geçen zamanla
birlikte rekabetin yarattığı ortam sayesinde discount marketlerinin şube
sayılarını arttırması, pazara yeni ürünlerin girmesi, tüketicinin
alışkanlıklarının değişmesi ile birlikte perakende sektörü de hızla değişmeye
başlamış durumda. Değişimin devinime dönüşmesi ile birlikte discount
marketlerin ciroları 15.000.000.000 doların üzerine çıkarak Dünya’nın en büyük
250 perakende markası içine girmeyi başarmışlardır.
KÜÇÜK ESNAF GİDİYOR YERİNE BÜYÜKLER GELİYOR
Türkiye’de faaliyet gösteren
araştırma şirketi “Ortak Alan” tarafından hazırlanan 2010- 2017 yıllarını
kapsayan "Sektörel Değişim Raporu" ve "Ulusal ve Discount
Zincirler Raporu’nda şu öngörü ve sonuçlara yer verilmiştir;
·Türkiye'de organize zincir tanımı
içinde yer alan toplam market sayısının 2024 yılı sonunda yüzde 53 artışla 44
bine ulaşması beklenilmektedir.
· İndirim marketlerin sektördeki
payının yüzde 80'e çıkacağı tahmin edilirken; mevcut yerel zincirlerin yarıya
yakınının ise satılma veya kapatma nedeniyle sektörden çıkacağı
beklenilmektedir.
·Marketlerin yüzde 80'i discount,
yüzde 10'u ulusal, yüzde 10'u lokal zincir olacağı ayrıca 187 yerel zincirin
ise yaklaşık 80 tanesinin satılma veya kapatmayla sektörden çıkacağı tahmin
edilmektedir.
·Son 7 yılda indirim marketlerin
perakende sektörü modern kanaldaki payı yüzde 60'tan yüzde 75'e çıkarken;
indirim marketlerin atağı karşısında yerel zincirlerin payı ise yüzde 22'den
yüzde 14'e gerilemiştir.
Yapılan araştırma ve yayınlanan
raporların da perakende sektöründe modern kanalda faaliyet gösteren
işletmelerin pazar payları artarken geleneksel kanalda faaliyet gösteren işletmelerin
pazar paylarının düştüğünü göstermektedir.
Bu duruma geleneksel kanal
işletmelerinin gelişime ve değişime adapte olamaması, modern kanal
işletmelerinin profesyonel ekipler kurarak güçlü stratejiler geliştirmesi,
müşteriyi odağa alan çalışmalara ağırlık vermeleri ve değişime hızlı adapte
olmalarıdır.
İNTERNET ÜZERİNDEN SATIŞ
100.000.000.000 TL’Yİ GEÇECEK
eknolojinin gelişmesi ile sık
telaffuz edilen adı ile E-ticaret mağazasız perakendeciliğin en yaygın ve gözde
yöntemidir.
Mağazalı perakendecilikte olan genel
işletme giderlerinin olmaması yönünden maliyet avantajı sağlamakla birlikte 24
saat satış imkânı vermektedir. Bu maliyetlerin bir kısmı tüketiciye fiyat
avantajı olarak yansıtılırken, satıcı firmaya ise daha fazla kar imkânı
sağlamaktadır.
Tüketiciler için ise istedikleri zaman talep
ettikleri ürünler hakkında bilgi almak, kıyaslama yapmak, diğer kullanıcılardan
deneyim ve fikir almak gibi avantajlar sağlamaktadır.
Gelişmiş ekonomilerdeki kadar yaygın
olmasa da Türkiye’de de firmalar açısından internet üzerinden alışveriş imkânı
sunma ve tüketiciler açısından internet üzerinden herhangi bir ürün ve hizmeti
satın alma eğiliminin arttığı görülmektedir.
Uluslararası danışmanlık ve denetim
firması olan “KMPG” tarafından yayınlanan araştırmaya göre, 2018 sonu
itibarıyla internet üzerinden yapılan alışveriş tutarı %42 büyüyerek 59,9
milyar TL’lik hacme ulaşmıştır.
Bu hacmin 31,5 milyar TL’lik kısmı
ise (%53) perakende sektörüne aittir. Verilen rakamlara göre ülkemizde
e-ticaretin toplam perakende içindeki payı %5,3’dür. Gelişmekte olan ülkelerin
(%5,9) ve gelişmiş ülkelerin (%11,1) oldukça gerisinde seyretmektedir (KMPG ,
2020).
ALKOL SEKTÖRÜ YASALAR KARŞISINDA DAHA DA FAZLA KÜÇÜLECEK.
Türkiye’de alkol sektöründe tüketim
ve dolayısıyla üretim diğer ülkelere oranla hayli geride. Pazarın belirli
ürünlerin ve markaların hâkimiyetinde olması ve ithal ürünlerin ağırlıklı
olarak talep görmesi, mevcutta olan pazarı daha da fazla etkilemekte.
Bu duruma ilave olarak Alkol ve Tütün
kullanımının azaltılmasına yönelik yürütülen Devlet politikası da tüketimini
bitirmek yönünde ilerlemekte. Önümüzdeki günlerde özellikle Alkol satışına
yönelik saat ve yaş sınır uygulaması dışında yeni yaptırımlar olacağı tahmin
edilmektedir.
Dünya sağlık örgütünün her yıl
hazırladığı raporlar bu bağlamda kamu sağlığının önemi için Alkol ve Tütün
ürünlerinin satışlarının gerekirse durdurulmasını talep etmektedir.
İktisadi anlamda Alkol ve Tütün
ürünlerinden elde edilen vergi (gelir) kamu sağlık harcamalarının altında kalması
ki korono sebebiyle bu durum olası görünüyor, Devletlerin bir tercih yapmasına
sebep olacak gibi duruyor.
Yorumlar
Yorum Gönder